
Dünyada obezite, şeker hastalığı, kalp-damar hastalıkları, romatizmal hastalıklar ve kanserler kat be kat arttı. Şimdi bütün bunların suçlusu daha doğrusu çete başı buğday ilan edilmekte.
Sağlık Sigortası ücretsiz 7/24 Bilgi: TIKLA
Buğday; asitli yan ürünler oluşturan tek bitkidir. Mesela sülfirik asidin en güçlü kaynağıdır, her gramında bir etten çok fazla sülfirik asit içerir. Sülfirik asit açısından buğdayı bir tek yulaf geçebilir. Toronta Üniversitesinde; artan gluten tüketimi ile idrardaki kalsiyum kaybı düzeyi incelendi. Kemiklerde asitlerin yol açtığı erimeyi ölçmenin yoludur bu. Sonuç; artan gluten tüketimi idrardaki kalsiyum kaybını % 63 gibi bir düzeye çıkarmıştır. Bu da osteoporoz yani kemik erimesidir. Vücudunuz asitleşirse, beden bunu düzeltmek için kemiklerden kalsiyum karbonat ve kalsiyum fosfat gibi alkalikleri devreye sokar.
Buğday ; karın bölgesinde içsel yağlanma yapıyor. Bu yağlanmanın sonucunda ortaya çıkan iltihap eklemlerinde iltihaplanmasına neden oluyor. Aynı iltihabı şeker hastalarında kalp hastalarında da ilgili bölümlerde yapıyor. Başta leptin ve diğer oluşan hormonlarla, eklemlerin iltihaplanıp aşındığı ortaya çıktı. Gluten arttıkça, kilonuz artıyor, kilonuz arttıkça leptin düzeyi de artıyor. Üstelik kanda ne kadar yükselirse eklem sıvısında da o kadar yükseliyor.
Ne kadar çok buğday ürünü tüketirseniz kan glukozu o kadar fazla ve sık yükselir, böylece glikasyon ortaya çıkar, eklemlerdeki kıkırdak hücreleri glikasyona son derece duyarlıdır Aslında kıkırdak hücreleri son derece uzun ömürlüdür ve üremezler, bir kez zarar gördüler mi iyileşmezler. Kollajan ve agrekan gibi ilik porteinler glikasyon olursa son derece sertleşir. Glikasyonun zararları süreklidir. İliklerin esnememesine ve sonuçta parçalanmasına neden olur.